Çatışma / Anlaş
Çok değerli Malland Motto okuyucuları hepinize merhaba!
Covid19 döneminde çok sıklıkla karşılaştığım, bir çok müşterimin özellikle arayıp bilgi almak istediği konulardan birisi olan “Çatışma Yönetimi” konusundaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum:
Dünyada yaşanan salgın hastalık nedeni ile herkesin psikolojik olarak dalgalanmalar yaşadığına hep birlikte şahit oluyoruz. Çatışmaları çoğu zaman kontrol edebildiğinizi düşünseniz de aslında arka planda bir o kadar da kontrolden çıkan çatışmalar yaşanıyor.
Çatışmaları etkili bir şekilde yönetmek ve kontrol altında tutmak için sizlere yardımcı olacak birkaç önemli bilgiyi paylaşmak istiyorum. Evet eğer hazırsanız çayınızı veya kahvenizi hazırlayın, bir yudum alın ve zevkle okumaya başlayın :
Çatışma Nedir?
İnsanlar bir araya geldiklerinde herhangi bir konuda uyuşmazlık ve anlaşmazlık yaşadıklarında ortaya çıkan duruma çatışma denir. Yani fikir ayrılıkları vardır.
Şöyle de düşünebilirsiniz :
Mağazalarınız açık olduğu zamanlarda mağazalarınızdan içeriye girip alışveriş yapmak isteyen müşteriniz ve siz veya ekibinizden bir arkadaşınız ve mağaza yöneticisi veya şirket sahibi olarak siz herhangi bir şekilde çalışanlarınız ile o gün bir uyuşmazlık yani frekans uyuşmazlığı yaşayabilirsiniz.
Çünkü her birimiz insanız ve neyi ne zaman hangi şartlarda göğüsleyebileceğimizi her zaman çok net belirleyemeyebiliriz. Bu nedenle karşı karşıya geldiğiniz insanlarla bu tarz uyuşmazlıklar olduğunda lütfen öncelikle karşı tarafın davranışını analiz etmeye çalışın.
Sakin mi? Heyecanlı mı? Agresif mi? ya da tamamen dürtüleri ile mi harekete geçiyor yoksa stratejik düşünmeye yatkınlığı var mı? Analizci mi? Sonuç odaklı mı?Dışa dönük mü? Cana yakın mı? gibi kriterleri hızlıca bir gözden geçirin.
Çatışma anında her birisinin ağırlıklı olarak duyabileceğiz ve hiç duyabileceği ve duyamayacağı yaklaşımları vardır. Gelin bu yaklaşımlara birlikte ve hızlıca inceleyelim:
Analizci olan biri ağırlıklı olarak detaylarla ilgili bilgi almadan sizlerle kolay kolay aynı frekansa gelmez.
Yönlendiren olan biri ağırlıklı olarak sonuçları duymadan aynı frekansa gelmez.
Dışa vuran biri aynı şekilde güncel olayları konuşmak yerine çok detaylı bilgiler gerektiren olayları konuştuğumuzda yine sizinle aynı frekansa gelmez.
Cana yakın olan biri de duygularına hitap etmediğiniz sürece, sosyal hayattan bahsetmediğiniz sürece sizinle aynı frekansa gelmez.
Analizciler aldıkları her bilgiyi mutlaka teyit ederler.
Yönlendirenler genellikle sonuç odaklı hareket ederler. Beden dillerini yoğun olarak kullanırlar. Tonlamalı konuşurlar.
Dışa vuranlar, tabiri caiz ise “3 kuruş fazla olsun kırmızı olsun !”deyimi ile aklınızda kalsın. Ön planda olmaya ve dikkat çekmeye bayılırlar. Her konuda abartıyı çok severler.
Cana yakınlar ise duygularını harekete geçiren cümlelerden etkilenirler. Huzurlu ortamları severler.
Davranış analizlerini yapmak için anahtar niteliğindeki bilgileri sizlerle paylaştım. Şimdi gelelim çatışmanın kaynaklarına :
- Bireysel çatışmalar
- Örgütsel çatışmalar
- İletişim bazı çatışmalar olarak üç kaynak toplayabiliriz.
Bireysel çatışmalarda insanların kendi kişilik yapıları, hayata bakış açıları, iç huzurları çok belirleyicidir.
Örgütsel çatışmalarda ise yine kendi içinde ayrılan belirli dinamikler var :
- Çalışanları sorumlu olduğu çatışmalar
- Yöneticileri sorumlu olduğu çatışmalar
- Şirketlerin sorumlu olduğu çatışmalar
ve en son olarak da iletişim bazı çalışmalarda semantik engeller, önyargı ve algı kavramları ile bütünleşirler. Çatışma konusunu ana hatları ile masaya yatırdıktan sonra herkesin merak ettiği soruyu cevaplamak istiyorum : “iyi de Fırat Bey biz bu çatışmaları nasıl yöneteceğiz?
Şimdi aşamalara bakalım :
Öncelikle birinci aşama olan çatışmayı tanımlarken dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri de sorunlarla kişileri ayrı ayrı konumlandırmak. İkisini birbirine karıştırmayın.
İkinci aşamada çok yönlü bir durum analizi yapmak gerekli. Neredeyiz?Neler oluyor? v.b. sorulara iyice kafa yormak gerekir.
Ortak çözüm yolları belirlemek de bu konuda çok kritik bir nokta. Etkili bir çözüm istiyorsanız sadece kendi çözüm yolunuzla bir yere gelemezsiniz. Eğer çatışma karşılıklı bir anlaşmazlık ise bu çatışmayı beraber çözecek alternatif yollar belirlemeniz gerekli. Bu nedenle karşı tarafı yok sayarak hiçbir şey elde edemezsiniz.
Karar alma aşamasında tabii ki alacağınız kararların tek taraflı değil karşı tarafında işine yarayacak unsurlar içermesine mutlaka dikkat edin. Karşı tarafı işin içine katmadığınız kararlar uygulanamaz hale gelebilir.
Son aşama olan anlaş ve ilerle ise karşılıklı olarak çatışmanın çözümü ile ilgili uygulanabilir kararları aldıktan sonra kararlara uyarak ilerlemek.
Taraflardan biri anlaşmayı bozarsa o zaman çatışma yeniden alevlenir. Genellikle anlaşma bozulmalarından sonra daha şiddetli ve daha çıkmazlarla dolu yeni çatışmalar ortaya çıkar.
Evet sevgili okuyucular, bu ay da sizlerle Covid 19 döneminde insanların psikolojik olarak yıpranmasıyla birlikte sıkça karşılaştığımız çatışma konusunu hızlı, pratik ve etkili bir şekilde ele alıp, hayatınızı kolaylaştırmak için paylaştım.
Kendinize iyi bakın, sağlıkla kalın!
Fırat ÇAPKIN
Eğitmen I Yazar I Konuşmacı